Author: | LingoLibros | ISBN: | 9781301356331 |
Publisher: | LingoLibros | Publication: | September 11, 2013 |
Imprint: | Smashwords Edition | Language: | Turkish |
Author: | LingoLibros |
ISBN: | 9781301356331 |
Publisher: | LingoLibros |
Publication: | September 11, 2013 |
Imprint: | Smashwords Edition |
Language: | Turkish |
Bu kitap, iki dil bilen çocuklar ve iki dilde metinler okumak isteyen diğer kişiler içindir. Diller, genellikle birer veya ikişer cümle olarak birlikte gösterilmiştir. Çeviriyi mümkün olduğunca doğrudan yapmaya çalıştık fakat her zaman ana dili Türkçe olanların günlük konuşma dilini kullandık.
Fesleğen, Biberiye ve Hercai Menekşe kardeşler hayat dolu ve konuşkan küçük bitkiler. Bir şeyler bildiklerini sanıyorlar fakat bu hayvan hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Bir çılgın varsayım bir diğerine yol açıyor ve onları büyük derde sokuyor.
Hikayeden alıntı –
Fesleğen, Biberiye ve Hercai Menekşe kardeşler, parlak portakal rengi bir saksıda birlikte yaşıyorlardı. Saksı, hayvanat bahçesindeki kafede, pencerenin dış kenarında duruyordu.
Basil, Rosemary and the Pansy sisters lived together in a bright orange flowerpot. The pot sat on a windowsill outside the zoo's cafe.
Bitkilerin önünde, beyaz çizgilerle boyalı siyah bir yol vardı. Hayvanat bahçesine gelen ziyaretçiler, yoldan karşıya geçerken beyaz çizgilerin üzerinden yürüyorlardı.
In front of the plants was a black road painted with white stripes. Visitors who came to the zoo walked over the white stripes when they crossed the road.
Büyük bir hayvan ortaya çıktığı sırada, bitkiler yaya geçidinden bahsediyorlardı. Yoldan geçerek bitkilere doğru geldi.
The plants were talking about the road crossing when a big animal appeared. It came across the road towards the plants.
Bu kitap, iki dil bilen çocuklar ve iki dilde metinler okumak isteyen diğer kişiler içindir. Diller, genellikle birer veya ikişer cümle olarak birlikte gösterilmiştir. Çeviriyi mümkün olduğunca doğrudan yapmaya çalıştık fakat her zaman ana dili Türkçe olanların günlük konuşma dilini kullandık.
Fesleğen, Biberiye ve Hercai Menekşe kardeşler hayat dolu ve konuşkan küçük bitkiler. Bir şeyler bildiklerini sanıyorlar fakat bu hayvan hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Bir çılgın varsayım bir diğerine yol açıyor ve onları büyük derde sokuyor.
Hikayeden alıntı –
Fesleğen, Biberiye ve Hercai Menekşe kardeşler, parlak portakal rengi bir saksıda birlikte yaşıyorlardı. Saksı, hayvanat bahçesindeki kafede, pencerenin dış kenarında duruyordu.
Basil, Rosemary and the Pansy sisters lived together in a bright orange flowerpot. The pot sat on a windowsill outside the zoo's cafe.
Bitkilerin önünde, beyaz çizgilerle boyalı siyah bir yol vardı. Hayvanat bahçesine gelen ziyaretçiler, yoldan karşıya geçerken beyaz çizgilerin üzerinden yürüyorlardı.
In front of the plants was a black road painted with white stripes. Visitors who came to the zoo walked over the white stripes when they crossed the road.
Büyük bir hayvan ortaya çıktığı sırada, bitkiler yaya geçidinden bahsediyorlardı. Yoldan geçerek bitkilere doğru geldi.
The plants were talking about the road crossing when a big animal appeared. It came across the road towards the plants.