Nar Yayınları: 43 books

Adı üzerinde: Neşeli Orman Hikâyeleri. Siz de merak etmişsinizdir "Neresi bu Neşeli Orman?" diye. Ben sizden önce kitapları okudum ve çok beğendim. Kimler varmış ve ne yaparlarmış öğrendim. Öğrenmek çok güzel bir şey arkadaşlar. Şimdi size de söyleyeyim öğrendiklerimi: Yardımlaşmak...

Serdar Bey anlatmaya başladı: -Savaşın bütün dehşetiyle hüküm sürdüğü yıllardı. Düşman adım adım ilerliyordu. Köyün erkekleri cepheye gitmişti. Köyde sadece kadınlar çocuklar ve yaşlılar kalmıştı. Nihayet korkulan an gelmiş düşman köye girmişti. Herkesi köy meydanında...

Bu kitapta "Cepheye Koşmak", "Sultan Fatih'in Düşü" ve "Atlar Nerede Kışlayacak?" isimli üç okul piyesi vardır. Daha çok ilk, orta ve lise talebelerinin, öğretmenlerinin de desteği ile sahneye koyabilecekleri bu piyesler, onların manevî değerlere bağlılıklarını...

Kitabımızın ülkemizde yayınlanmış okul piyesleri arasında ayrıcalıklı bir yeri olacağına inanıyor ve onu, gelecekte büyük başırılara imza atacak çocuklarımıza armağan ediyoruz. Format: Sayfa Sayısı: 34 Dili: Türkçe Yayınevi: Nar Yayınları

Hazreti Âdem'le Hazreti Havva'dan beri insanoğlunun tattığı en güzel duygu... Gönlümüze kâinatı sığdıran kelime... Dilimize düşen cemre... Yüreğimizde yeşeren sevda çiçeği... Leyla'nın hiç de güzel olmadığını söyleyenlere: "Onu bir de benim gözümle görün!"...

Siz ey, Zulmetin kıskacında kıvrananlar, Katran kuyusunda bağrı yananlar! Bir seher vakti Kalkın Ve yakın yüreğinizi. Emin olun! En ölgün ışığın karşısında Şansı yoktur zifirî karanlığın. Ve siz, Güneşe kin kusan yarasalar, Dolunaya diş bileyen çakallar, Kara gecelerin...

Alp Arslan... Türk ve İslam tarihinin akışına yön veren sultan... Halifenin, "Dünya Hükümdarlarının Efendisi", "İslam Ülkelerinin Sultanı", "Dinin Parlak Tacı" diye övdüğü gerçek Müslüman, büyük devlet adamı... Malazgirt'te...

"İstanbul… Yalnız Türkiye'nin değil, dünyanın gözbebeği… Biz İstanbul'da yaşayanlar; hazineler içinde bir/inci olan şehrimizi ne kadar tanıyoruz? Ya İstanbul'da yaşamayanlar, bu cennet köşesi için ne düşünüyor? Hele de yabancılar, İstanbul'u ve İstanbulluyu hangi...

Vasiyetimdir Ey sevgili oğullarım, torunlarım ve dahi torunlarımın torunları! İstanbul, bize atamızdan miras kalmadı. Onu bütün ruhumuzla isteyerek; kan dökerek, can vererek aldı. Bu uğurda yapmadığımız plan, kullanmadığımız teknik kalmadı. Cesaretimizle, azmimizle,...

Mahalle, okul ve sıra arkadaşlıkları... Ne güzel, hayatı arkadaşlarımızla paylaşmak değil mi? Onlarla doyasıya oynamak, gezmek ve eğlenmek... Bir de hayalini kurduğumuz arkadaşlıklar var. İlkbaharda can eriği ve elma ağacıyla arkadaş olmak ne güzel olurdu? Peki, top kuyruk tavşanla...

"Yaptığım, öyle büyük bir şey değil. Dünyada iken evimin önüne bir ağaç dikmiştim. Yıllar sonra gelişip büyüdü. Gölgesi ile etrafa serinlik verir oldu. Günlerden bir gün bir Allah dostu gelip yatmış gölgesinde. Dinlenmiş. Sonra da 'Ya Rabbi! Bu ağacı dikip yetiştiren...

Avcılar peşine düşmüşler geyiğin. Ellerinde silahları, yanlarında geyik kadar hızlı koşan av köpekleri varmış. Zavallı hayvan sonunda adam boyu yükselmiş sık ve yeşil asma yapraklarının arasına gizlenerek izini kaybettirmiş. Ne kadar aradılarsa da bulamamışlar onu. Ama sonra... İnce...

Bize bir masal anlat derdik eskiden büyüklerimize. Onlar da yüzlerine konmuş tebessümlerle yanıbaşımıza oturur ve bitip tükenmez masallar anlatırlardı. Hayatımızın en güzel, en heyecanlı ve hoş saatlerini geçirirdik. O masallardaki kahramanlarla birlikte, aynı olayları yaşar,...

Birden gözlerine inanamadı. Gelincik tarlası içinde sevimli bir ayı yavrusu yatıyordu. Tam gelincik tarlasının ortasında, hiç kıpırdamadan, öylece kaskatı duruyordu. Necip bir iki adım ilerledi.Evet, doğruydu gördüğü. Bu oyuncak bir ayı yavrusuydu. Sarı, uzun tüyleri, sahiciymiş...