Author: | Esma Koç | ISBN: | 1230002783888 |
Publisher: | Kobo Writing Life | Publication: | October 1, 2010 |
Imprint: | Language: | Turkish |
Author: | Esma Koç |
ISBN: | 1230002783888 |
Publisher: | Kobo Writing Life |
Publication: | October 1, 2010 |
Imprint: | |
Language: | Turkish |
Hazan, Azra, Hakan, Yusuf ve Petek bir konserde bir araya gelirler. Konserin başlangıcında çevreyi kaplayan bir ışık görürler. Sonra ise kendilerini hiç de tanıdık olmadıkları bir yerde bulurlar.
“Yusuf öfkeyle nefes alıyordu.
—Bakıyorum çok kızgınsın, dedi İrfan sessizce Yusuf’un yanına gelip.
—İrfan! Burada mısın? Nerelerdeydin? dedi Yusuf ifadesini kontrol edip sakin olmaya çalışarak.
—Yusuf, doğrusu zor bir hayatın var. Ailenin sana baskısı büyük. Ama hayatta değiştiremeyeceğin bazı şeyler vardır Yusuf. Bunlardan biri ölümdür. Bir diğeri ise; ne yapacağına, gideceği yoluna karar vermiş insanları yolundan değiştirmektir. Bu gibi kişilere ben “ölüm gibi insan” derim. Bu tür kişiler baş edilmesi oldukça zor kişilerdir. Senin babanda bu kişilerden, dedi İrfan.
—Babam öyle mi? Babamın gideceği bir yolu yok! O iğrenç bir insan! Ondan nefret ediyorum!...
—Babanın gideceği yol çok önceden belirlenmiş. O senin yanlış şeyler yapmanı istemediğinden, senin iyi bir insan olman için çalışmayı kendine adamış biri. Aslında öyle gibi gözükmüyor biliyorum ama dediğim gibi biri olduğuna güvenebilirsin. İnan bana, ben bunu çok iyi bilirim. Baban sadece senin iyi biri olmanı istiyor…
—Yanılıyorsun! Babam benden nefret ediyor!
—Yok, aslında seni çok seviyor ama sevgisini ifade etmekte güçlük çeken biri. Baban gibi ölüm gibi olan bir insandan nefret etme Yusuf. O sadece sen doğru yoldan sapma diye derslerine odaklanmanı bu kadar çok istiyor. Bence ne yapmalısın biliyor musun? Kendine bir hedef bulup sende ölüm gibi bir insan olmalısın ve bu hedefini ailene kabul ettirmelisin. Sonrası daha güzel olacak, inan bana, dedi İrfan.”
Hazan, Azra, Hakan, Yusuf ve Petek bir konserde bir araya gelirler. Konserin başlangıcında çevreyi kaplayan bir ışık görürler. Sonra ise kendilerini hiç de tanıdık olmadıkları bir yerde bulurlar.
“Yusuf öfkeyle nefes alıyordu.
—Bakıyorum çok kızgınsın, dedi İrfan sessizce Yusuf’un yanına gelip.
—İrfan! Burada mısın? Nerelerdeydin? dedi Yusuf ifadesini kontrol edip sakin olmaya çalışarak.
—Yusuf, doğrusu zor bir hayatın var. Ailenin sana baskısı büyük. Ama hayatta değiştiremeyeceğin bazı şeyler vardır Yusuf. Bunlardan biri ölümdür. Bir diğeri ise; ne yapacağına, gideceği yoluna karar vermiş insanları yolundan değiştirmektir. Bu gibi kişilere ben “ölüm gibi insan” derim. Bu tür kişiler baş edilmesi oldukça zor kişilerdir. Senin babanda bu kişilerden, dedi İrfan.
—Babam öyle mi? Babamın gideceği bir yolu yok! O iğrenç bir insan! Ondan nefret ediyorum!...
—Babanın gideceği yol çok önceden belirlenmiş. O senin yanlış şeyler yapmanı istemediğinden, senin iyi bir insan olman için çalışmayı kendine adamış biri. Aslında öyle gibi gözükmüyor biliyorum ama dediğim gibi biri olduğuna güvenebilirsin. İnan bana, ben bunu çok iyi bilirim. Baban sadece senin iyi biri olmanı istiyor…
—Yanılıyorsun! Babam benden nefret ediyor!
—Yok, aslında seni çok seviyor ama sevgisini ifade etmekte güçlük çeken biri. Baban gibi ölüm gibi olan bir insandan nefret etme Yusuf. O sadece sen doğru yoldan sapma diye derslerine odaklanmanı bu kadar çok istiyor. Bence ne yapmalısın biliyor musun? Kendine bir hedef bulup sende ölüm gibi bir insan olmalısın ve bu hedefini ailene kabul ettirmelisin. Sonrası daha güzel olacak, inan bana, dedi İrfan.”