Author: | Metin Bal, Özgür Aktok | ISBN: | 9786059328951 |
Publisher: | Doğu Batı Yayınları | Publication: | January 1, 2001 |
Imprint: | Language: | Turkish |
Author: | Metin Bal, Özgür Aktok |
ISBN: | 9786059328951 |
Publisher: | Doğu Batı Yayınları |
Publication: | January 1, 2001 |
Imprint: | |
Language: | Turkish |
Düşünceyi mesken tutmuş bir filozofun patikalarından derlenmiş bu önemli metinler Heidegger'in bizleri çağırışına uygun düşecek şekilde bu sefer ilk defa Türkçede yankı bulmaktadır.
Bir isimden fazlası yoktu aslında ortada ama bu isim Almanya'yı baştan başa adeta gizemli bir kral hakkındaki söylenti gibi dolaşmaktaydı...Bu yüzyılın tinsel çehresini belirlemeye yardım eden var olduğundan haklı nedenlerle kuşku duyacağımız şey bir Heidegger felsefesi değil Heidegger'in düşünüşü dür... Heidegger'in düşüncesi yoluyla esen rüzgar tıpkı binlerce yıl öncesinden Platon'un eserlerinden bize doğru savrulan rüzgar gibi bu yüzyıla ait değildir. Çok eski çağlardan gelmektedir ve geride bıraktığı kendi tamamına ermiş bir şeydir. Tüm kendini tamamlamış şeyler gibi o da o eski çağlara geri döner.
Hannah Arendt
Varlık ve Zaman epistemik ve soyut aklı ön plana çıkartarak insanları akılcı hayvanlar olarak ortaya koymaz. İnsanları dünyada varlık yani dünyanın zengin dokusuyla iş gören varlıklar olarak ele alır. Bu dünya öncelikli olarak el verir kullanıma hazır nitelikleriyle insanların karşısına çıkar. Bu meşguliyet insanın dünyaya olan bağının temelinden desteklendiği bir kaygılanım ya da kaygılı olma biçimi tarafından yönlendirilir.
Fred R. Dallmayr
Heidegger sanatın özünün şiirleştirme süreci olduğunu ileri sürer. Onun anlatmak istediği şey sanatın doğasının halihazırda biçimlendirilmiş bir şeyi dönüştürmeye ya da zaten varlıkta bulunan bir şeyi kopyalamaya dayanmadığıdır. Sanat yapıtında bulunan doğruluk olayının özü onun açık bir yere açıklığını vermesidir...Şair miras aldığı ve kullandığı dile öylesine bağlıdır ki onun şiirsel sanat yapıtının dili sadece aynı dili kullananlara ulaşabilir.
Hans Georg Gadamer
Yoksul bir çağda şairler uçup gitmiş tanrıların izlerinin şarkısını duyarlar ve yakın ölümlülerin dönüm noktasına giden ... yol un izini sürerler. Elbette Heidegger'in geç düşüncesinde gösterdiği gibi tüm bunlar unutulmuş varlık sorunuyla ilgilidir.
Sayfa Sayısı: 423
Baskı Yılı: 2010
Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğu Batı Yayınları
Düşünceyi mesken tutmuş bir filozofun patikalarından derlenmiş bu önemli metinler Heidegger'in bizleri çağırışına uygun düşecek şekilde bu sefer ilk defa Türkçede yankı bulmaktadır.
Bir isimden fazlası yoktu aslında ortada ama bu isim Almanya'yı baştan başa adeta gizemli bir kral hakkındaki söylenti gibi dolaşmaktaydı...Bu yüzyılın tinsel çehresini belirlemeye yardım eden var olduğundan haklı nedenlerle kuşku duyacağımız şey bir Heidegger felsefesi değil Heidegger'in düşünüşü dür... Heidegger'in düşüncesi yoluyla esen rüzgar tıpkı binlerce yıl öncesinden Platon'un eserlerinden bize doğru savrulan rüzgar gibi bu yüzyıla ait değildir. Çok eski çağlardan gelmektedir ve geride bıraktığı kendi tamamına ermiş bir şeydir. Tüm kendini tamamlamış şeyler gibi o da o eski çağlara geri döner.
Hannah Arendt
Varlık ve Zaman epistemik ve soyut aklı ön plana çıkartarak insanları akılcı hayvanlar olarak ortaya koymaz. İnsanları dünyada varlık yani dünyanın zengin dokusuyla iş gören varlıklar olarak ele alır. Bu dünya öncelikli olarak el verir kullanıma hazır nitelikleriyle insanların karşısına çıkar. Bu meşguliyet insanın dünyaya olan bağının temelinden desteklendiği bir kaygılanım ya da kaygılı olma biçimi tarafından yönlendirilir.
Fred R. Dallmayr
Heidegger sanatın özünün şiirleştirme süreci olduğunu ileri sürer. Onun anlatmak istediği şey sanatın doğasının halihazırda biçimlendirilmiş bir şeyi dönüştürmeye ya da zaten varlıkta bulunan bir şeyi kopyalamaya dayanmadığıdır. Sanat yapıtında bulunan doğruluk olayının özü onun açık bir yere açıklığını vermesidir...Şair miras aldığı ve kullandığı dile öylesine bağlıdır ki onun şiirsel sanat yapıtının dili sadece aynı dili kullananlara ulaşabilir.
Hans Georg Gadamer
Yoksul bir çağda şairler uçup gitmiş tanrıların izlerinin şarkısını duyarlar ve yakın ölümlülerin dönüm noktasına giden ... yol un izini sürerler. Elbette Heidegger'in geç düşüncesinde gösterdiği gibi tüm bunlar unutulmuş varlık sorunuyla ilgilidir.
Sayfa Sayısı: 423
Baskı Yılı: 2010
Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğu Batı Yayınları