Günce 1956-1957

Fiction & Literature, Literary Theory & Criticism
Cover of the book Günce 1956-1957 by Nurullah Ataç, Yapı Kredi Yayınları
View on Amazon View on AbeBooks View on Kobo View on B.Depository View on eBay View on Walmart
Author: Nurullah Ataç ISBN: 2790000683448
Publisher: Yapı Kredi Yayınları Publication: January 1, 2001
Imprint: Language: Turkish
Author: Nurullah Ataç
ISBN: 2790000683448
Publisher: Yapı Kredi Yayınları
Publication: January 1, 2001
Imprint:
Language: Turkish

"Ölürsem yakında, bir dileğim var kalanlardan. Beni sevmeyenlere, beğenmeyenlere karışmam. Onlar, gerekli bulurlarsa, benim bir değerim olmadığını söylesinler. Ötekilerden benim dileğim: Öldüğümün ertesi günü yazı yazmasınlar benim için. Hani Xi de kaybettik, şöyle yüksekti, böyle değerliydi. diye ağıtlar yok mu? o sözlerin yalan olduğunu hepimiz biliriz. Tiksinirim o ağıtlardan... Benim için yazı yazmasın beni değerli bulanlar. İki yıl beklesinler, iki yıldan sonra yeni unutmazlarsa, beni gene değerli bulurlarsa, ilk üzüntü de geçmiş olur, yazsınlar düşündüklerini, ölçüyü aşırmazlar.

Kaybettik... Yitirdik... Ölüler arkasından söylenen bu söz tiksindirir beni. Ben kaybolmam, yitmem, ölürüm, öldü desinler."

Ölümünden bir yıl önce 1956da yazmış bu satırları Ataç. Bugün yapıtları aynı ilgiyle -belki daha da artan bir ilgiyle- okunan, gençlere okuma sevgisi aşılayan ender yazarlardan. Güncesini de eleştirileri gibi bir sohbet havasında kuran Ataç; keskin, görüşlerinden ödün vermeyen tavrı, açıksözlülüğü, Türkçeye kazandırdıkları ile hiç eskimeyecek genç bir yazar.
(Arka Kapak) Günce 1956-1957

"Ölüm ne kadar birdenbire olursa olsun, şaşırtmıyor insanı. Herhalde beni şaşırtmıyor. İnanamıyorum öldüğüne diyenleri anlamıyorum, ölen kim olursa olsun, ben inanıyorum öldüğüne. Ben asıl yaşamağa şaşıyorum, yaşamağa inanamıyorum. Ciğerlerimizin, yüreğimizin işlemesi, bu güzelim yeryüzünü görmemiz, işitimemiz, koklamamız doyulmaz bir mucize değil mi? Mucize diye baktığımız bir halin kesilivermesine şaşılacak, inanılmayacak ne var?"

Nurullah Ataç Türk eleştirisine dürüstlüğü, içtenliği, gösteride uzak yalın bir anlatımla düşünceyi düpedüz söyleyebilme tutarlığını getirdi. Ne büyük sözlerin ardında düşüncesini gizledi ne de bilmediği bir konuda bilgiçlik tasladı.

Nurullah Ataçın Güncesini okumak sevimli, aksi, heyecanlı, öfkeli, bilge, kendiyle barışık bir amcayla yolculuk etmeye benziyor.

İnce Kapak:

Baskı Yılı: 2005

e-Kitap:

Sayfa Sayısı: 221

Baskı Yılı: 2016

Dili: Türkçe
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

View on Amazon View on AbeBooks View on Kobo View on B.Depository View on eBay View on Walmart

"Ölürsem yakında, bir dileğim var kalanlardan. Beni sevmeyenlere, beğenmeyenlere karışmam. Onlar, gerekli bulurlarsa, benim bir değerim olmadığını söylesinler. Ötekilerden benim dileğim: Öldüğümün ertesi günü yazı yazmasınlar benim için. Hani Xi de kaybettik, şöyle yüksekti, böyle değerliydi. diye ağıtlar yok mu? o sözlerin yalan olduğunu hepimiz biliriz. Tiksinirim o ağıtlardan... Benim için yazı yazmasın beni değerli bulanlar. İki yıl beklesinler, iki yıldan sonra yeni unutmazlarsa, beni gene değerli bulurlarsa, ilk üzüntü de geçmiş olur, yazsınlar düşündüklerini, ölçüyü aşırmazlar.

Kaybettik... Yitirdik... Ölüler arkasından söylenen bu söz tiksindirir beni. Ben kaybolmam, yitmem, ölürüm, öldü desinler."

Ölümünden bir yıl önce 1956da yazmış bu satırları Ataç. Bugün yapıtları aynı ilgiyle -belki daha da artan bir ilgiyle- okunan, gençlere okuma sevgisi aşılayan ender yazarlardan. Güncesini de eleştirileri gibi bir sohbet havasında kuran Ataç; keskin, görüşlerinden ödün vermeyen tavrı, açıksözlülüğü, Türkçeye kazandırdıkları ile hiç eskimeyecek genç bir yazar.
(Arka Kapak) Günce 1956-1957

"Ölüm ne kadar birdenbire olursa olsun, şaşırtmıyor insanı. Herhalde beni şaşırtmıyor. İnanamıyorum öldüğüne diyenleri anlamıyorum, ölen kim olursa olsun, ben inanıyorum öldüğüne. Ben asıl yaşamağa şaşıyorum, yaşamağa inanamıyorum. Ciğerlerimizin, yüreğimizin işlemesi, bu güzelim yeryüzünü görmemiz, işitimemiz, koklamamız doyulmaz bir mucize değil mi? Mucize diye baktığımız bir halin kesilivermesine şaşılacak, inanılmayacak ne var?"

Nurullah Ataç Türk eleştirisine dürüstlüğü, içtenliği, gösteride uzak yalın bir anlatımla düşünceyi düpedüz söyleyebilme tutarlığını getirdi. Ne büyük sözlerin ardında düşüncesini gizledi ne de bilmediği bir konuda bilgiçlik tasladı.

Nurullah Ataçın Güncesini okumak sevimli, aksi, heyecanlı, öfkeli, bilge, kendiyle barışık bir amcayla yolculuk etmeye benziyor.

İnce Kapak:

Baskı Yılı: 2005

e-Kitap:

Sayfa Sayısı: 221

Baskı Yılı: 2016

Dili: Türkçe
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

More books from Yapı Kredi Yayınları

Cover of the book Kitapla Direniş by Nurullah Ataç
Cover of the book Hay Bin Yakzan by Nurullah Ataç
Cover of the book İttihat ve Terakki Cemiyeti by Nurullah Ataç
Cover of the book Alacakaranlık by Nurullah Ataç
Cover of the book Don Quijote (2 Cilt Takım) by Nurullah Ataç
Cover of the book 99 Yüz by Nurullah Ataç
Cover of the book Büyük Saat by Nurullah Ataç
Cover of the book Nutuk by Nurullah Ataç
Cover of the book Allahın Askerleri by Nurullah Ataç
Cover of the book Hidayetname by Nurullah Ataç
Cover of the book Hayatım by Nurullah Ataç
Cover of the book Anadolu Masalları by Nurullah Ataç
Cover of the book Niteliksiz Adam 2 by Nurullah Ataç
Cover of the book Adem'le Havva'nın Güncesi ve Seçme Öyküler by Nurullah Ataç
Cover of the book Aramızdaki Şey by Nurullah Ataç
We use our own "cookies" and third party cookies to improve services and to see statistical information. By using this website, you agree to our Privacy Policy