Mario Levi: 11 books

Bir Yalnız Adam: Jacques Brel, Mario Levi'nin üniversite bitirme tezinden hareketle yazdığı bir kitap, ilk kitabı (1986). Adından da anlaşılacağı gibi, elbette bir biyografi. Ama hiç de nesnel olmaya çalışmayan, duygusal olmaktan korkmayan bir yaklaşımla yazılmış türlerarası...

1950'lerin İstanbulunda "Mario Levi" adıyla doğmak, çocuk olmak, büyümek, erkek olmak, yazar olmak üzerine sorular... Şehir değişir dönüşürken, Mario Levi de nasıl değişmiş dönüşmüştür, onun üzerine sorular... "Herkes kendi dilinde ölüyordu. Dilini fırtınalardan...

Mario Levi'nin son romanı Sana Pandispanya Yaptım, İstanbul Bir Masaldı'nın izinde giden akıcı,cazibeli,duygulu bir roman. Mario Levi bu romanında yeni bir tat yolculuğuna çıkıyor. Bir tarihin izini sürme çabası bu aynı zamanda. Yolculuğun ruhunda 15. yüzyılda İberia'dan...

Mario Levi’nin 1990 yılı Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazanan "Bir Şehre Gidememek" adlı öyküsünü içeren ve aynı adı taşıyan kitabı yeniden kitapçı raflarında yerini alıyor. Kitapta üç öykü ve onları birleştiren dördüncü öykü olarak nitelendirilebilecek...

Masal 1920`li yılların İstanbul`unda başlayıp, 60`lı yılların İstanbul`unda bitiyor. Mario Levi bir Yahudi ailesinin, 1920-1980 yılları arasında İstanbul`da yaşadıklarını kaleme alıyor. Ailede yaşanan göçler, aileye başka ülkelerden katılanlar, başka ülkelere göç...

A major work of contemporary Turkish literature, Istanbul Was a Fairy Tale tells the stories of three generations of a Jewish family from the 1920s to the 1980s. Istanbul is their only home, and yet they live in a state of alienation, isolating themselves from the world around them. As witness, observer,...

Hikâyeleri bu şehrin hikâyesiydi... İzak, Necmi, Şebnem, Niso, Yorgo ve Şeli... Yılların akışında farklı ülkelere gitmek zorunda kalmışlardı. Masumiyetini ve saflığını kaybedememiş o son romantik kuşaktan bilmişlerdi kendilerini. Otuz yıl aradan sonra biraraya gelip, gençlik...

Bu kitabın adını, beklemediğim bir zamanda, bir yolculuğu çıkarken buldum. Bir kış gecesiydi. Beni İstanbul' dan Ankara'ya götürecek otobüsteydim. Hareket saatini bekliyordum. O otobüse o anda, ellerinde, çok şık giyinmiş bir adam bindi, arkamdaki koltuğa oturdu. Muavin çocuk,...

"Yere uzanıyor, yıldızlara bakıyoruz. Bu yıldızların birinde çok eski bir hasreti yaşayabiliriz diyorum. Biz yüzyıllardır orada, o hikayedeydik diyorsun. Bir yudum daha alıyorum içkimden. Alkolün damarlarımda dolaşmasından, bedenimi kaçınılmaz bir biçimde uyuşturmasından...

"Sen sadece duyduklarım karşısında sağır kalarak değil, bir başkasını seçerek ve aramıza bir başka odayı koyarak, benden o kadar değerli bir şeyi koparıp onlara götürdün ki, yıllardır acısını duymadığım bir yarayı öylesine kanattın ki! (...) İçimden götürdüğüm...

Il quarto numero di Comunicazionepuntodoc, intitolato Più Italia, è dedicato alle modalità in cui il discorso politico è riuscito e riesce a contribuire alla costruzione dell’identità nazionale, con specifico riferimento ai centocinquant’anni dell’Unità d’Italia. La struttura del volume...