Bilinmeyen Yönleriyle Hanif Din

Nonfiction, Religion & Spirituality
Cover of the book Bilinmeyen Yönleriyle Hanif Din by Malik İlyas Tanrıbağı, Hermes Yayınları
View on Amazon View on AbeBooks View on Kobo View on B.Depository View on eBay View on Walmart
Author: Malik İlyas Tanrıbağı ISBN: 2789785896043
Publisher: Hermes Yayınları Publication: January 1, 2001
Imprint: Language: Turkish
Author: Malik İlyas Tanrıbağı
ISBN: 2789785896043
Publisher: Hermes Yayınları
Publication: January 1, 2001
Imprint:
Language: Turkish

Bilinmeyen Yönleriyle Hanif Dini İslam ve Mesajı Kur\'an-ı Kerim

“Ölen insanın kıyâmeti kopar” Hz.Muhammed Mustafâ s.a.v., Bu hadise göre insanın dünyası yıkılır, madde âlemindeki görüntüler yerini iç boyuttaki gerçeklere bırakır. Kurân bu duruma: “O gün yeryüzü bir başka yere, gökler, başka göklere çevrilecek” (İbrahim sûresi, 14.), “İşte orada herkes dünyada yapmış olduğuyla imtihan verir, uydurdukları putlar da kaybolmuştur” (Yunus sûresi, 30.) demektedir. Sonra da bunu: “Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz şüphesiz gerçektir; dünya hayatı sizi aldatmasın. Allah’ın affına güvendirerek şeytan sizi ayartmasın” diyerek açıklar. (Fâtır sûresi, 5.âyet).

“İblis” insanları kandırmak için RABB’inden izin almıştır. Kurân: “İblis: “Rabbim! Öyle ise insanların kabirlerinden kaldırılacakları güne (kıyâmete) kadar bana mühlet ver” dedi. “Allah buyurdu ki: “Sen mühlet verilenlerdensin.” “Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...” “İblis: “Rabbim! Beni saptırdığın için, mutlaka ben de yeryüzünde onlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım” der. (Hicr sûresi, 36.>>39.) İşte bu ilâhi tiyatro dünya sahnesinde oynanırken, “Allah katında bilinen vaktin günü”, insanın ölümü, yani kıyâmetinin kopmasıdır. “Kıyâmet” insanın iç yüzünün dışa çıkması anlamında olup karşısına çıkan gerçekler ise onu gösteren aynasıdır.

Ölmeden evvel gideceğin yerin durumunu anlaman için hiç olmazsa ‘kâlb gözünü aralamak’ için çalışman gerekir. Bu çalışmanın şekil itibari ile yapmacık dış yüz eylemleriyle hiçbir alâkası yoktur. Her eylemin sâf, içtenlikle pozitif olmalıdır; zira herkesi kandırabilirsin, ancak içinde saklı özün olan ilâhi “Rûh”unu hiçbir kimse kandıramaz. Bu gerçeğe Kurân’da: “Şüphesiz Rabb’in gözetleme yerindedir/ Kuşkusuz Rabb’in her an gözetlemektedir” (Fecr sûresi, 14.) diyerek işaret eder. Rabb’in insandaki gözetleme yeri “Kâlb gözü”, diğer adı ile “Fuâd”dır. Bu sebeple insanın göklere dönerek, ellerini kaldırarak aradığı Rabb’i aslında içinde ona: “Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf sûresi, 16. âyet) diyerek yerini söylemektedir.

Müslüman olduğunu kabûl eden her insanın İslâm olabilmesi, yani “Rabb’ine teslim olarak “O”nunla barış yapabilmesi” için “O”nun kâlbinden gelen sessiz sesini duyarak “O”na uyması gerekir; ki buna: “Yüzünü dine Hanîf olarak dön” (Rûm sûresi,30.) âyetine göre “Dini Hanîf olarak uygulamak denir. Bu gerçek tüm insanlar için “değişmez yaratım/fıtrat” olduğundan nihayetinde iç boyutu ölmeden evvel miracını yaparak feth etmek, yani “Ererek”, dini mâbedlerdeki (Tapınak, Havra, Kilise, Cami) değil, “Arş”ın etrafındaki “Saf”lara katılarak sıklaştırmakdır.

Kurân bu gerçeğe: “Andolsun o saf bağlayıp duranlara.” “(Erenler): “Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz” derler. (Saffat sûresi, 1,164.> > 166.) Bu saflara katılmanın yolu “Dini Hanîf olarak uygulamaktan” geçer; ki bunu uygulayanlara da “Kurtulanlar”, “Gürûh-u Nâci” zümresi denir.

Gerçek anlamda “Öz”, yani insanın ilâhi “Rûh”undan başka “kurtarıcısı” yoktur, bunu sağlamaya kısaca “Hanîf Din” denir; ki gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin tek ve değişmez hakikat yoludur, bu gerçekten başka her ne varsa safsatadır, hurafedir uyanın!

Dinlerin temelindeki gerçekler bu eserde açılarak hakikat yolunun Ermek için gidilecek tek değişmez ve en kadim öğretisine ışık tutulmuştur!

İnce Kapak:

Sayfa Sayısı: 575

Baskı Yılı: 2007

e-Kitap:

Sayfa Sayısı: 613

Baskı Yılı: 2007

Dili: Türkçe
Yayınevi: Hermes Yayınları

View on Amazon View on AbeBooks View on Kobo View on B.Depository View on eBay View on Walmart

Bilinmeyen Yönleriyle Hanif Dini İslam ve Mesajı Kur\'an-ı Kerim

“Ölen insanın kıyâmeti kopar” Hz.Muhammed Mustafâ s.a.v., Bu hadise göre insanın dünyası yıkılır, madde âlemindeki görüntüler yerini iç boyuttaki gerçeklere bırakır. Kurân bu duruma: “O gün yeryüzü bir başka yere, gökler, başka göklere çevrilecek” (İbrahim sûresi, 14.), “İşte orada herkes dünyada yapmış olduğuyla imtihan verir, uydurdukları putlar da kaybolmuştur” (Yunus sûresi, 30.) demektedir. Sonra da bunu: “Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz şüphesiz gerçektir; dünya hayatı sizi aldatmasın. Allah’ın affına güvendirerek şeytan sizi ayartmasın” diyerek açıklar. (Fâtır sûresi, 5.âyet).

“İblis” insanları kandırmak için RABB’inden izin almıştır. Kurân: “İblis: “Rabbim! Öyle ise insanların kabirlerinden kaldırılacakları güne (kıyâmete) kadar bana mühlet ver” dedi. “Allah buyurdu ki: “Sen mühlet verilenlerdensin.” “Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...” “İblis: “Rabbim! Beni saptırdığın için, mutlaka ben de yeryüzünde onlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım” der. (Hicr sûresi, 36.>>39.) İşte bu ilâhi tiyatro dünya sahnesinde oynanırken, “Allah katında bilinen vaktin günü”, insanın ölümü, yani kıyâmetinin kopmasıdır. “Kıyâmet” insanın iç yüzünün dışa çıkması anlamında olup karşısına çıkan gerçekler ise onu gösteren aynasıdır.

Ölmeden evvel gideceğin yerin durumunu anlaman için hiç olmazsa ‘kâlb gözünü aralamak’ için çalışman gerekir. Bu çalışmanın şekil itibari ile yapmacık dış yüz eylemleriyle hiçbir alâkası yoktur. Her eylemin sâf, içtenlikle pozitif olmalıdır; zira herkesi kandırabilirsin, ancak içinde saklı özün olan ilâhi “Rûh”unu hiçbir kimse kandıramaz. Bu gerçeğe Kurân’da: “Şüphesiz Rabb’in gözetleme yerindedir/ Kuşkusuz Rabb’in her an gözetlemektedir” (Fecr sûresi, 14.) diyerek işaret eder. Rabb’in insandaki gözetleme yeri “Kâlb gözü”, diğer adı ile “Fuâd”dır. Bu sebeple insanın göklere dönerek, ellerini kaldırarak aradığı Rabb’i aslında içinde ona: “Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf sûresi, 16. âyet) diyerek yerini söylemektedir.

Müslüman olduğunu kabûl eden her insanın İslâm olabilmesi, yani “Rabb’ine teslim olarak “O”nunla barış yapabilmesi” için “O”nun kâlbinden gelen sessiz sesini duyarak “O”na uyması gerekir; ki buna: “Yüzünü dine Hanîf olarak dön” (Rûm sûresi,30.) âyetine göre “Dini Hanîf olarak uygulamak denir. Bu gerçek tüm insanlar için “değişmez yaratım/fıtrat” olduğundan nihayetinde iç boyutu ölmeden evvel miracını yaparak feth etmek, yani “Ererek”, dini mâbedlerdeki (Tapınak, Havra, Kilise, Cami) değil, “Arş”ın etrafındaki “Saf”lara katılarak sıklaştırmakdır.

Kurân bu gerçeğe: “Andolsun o saf bağlayıp duranlara.” “(Erenler): “Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz” derler. (Saffat sûresi, 1,164.> > 166.) Bu saflara katılmanın yolu “Dini Hanîf olarak uygulamaktan” geçer; ki bunu uygulayanlara da “Kurtulanlar”, “Gürûh-u Nâci” zümresi denir.

Gerçek anlamda “Öz”, yani insanın ilâhi “Rûh”undan başka “kurtarıcısı” yoktur, bunu sağlamaya kısaca “Hanîf Din” denir; ki gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin tek ve değişmez hakikat yoludur, bu gerçekten başka her ne varsa safsatadır, hurafedir uyanın!

Dinlerin temelindeki gerçekler bu eserde açılarak hakikat yolunun Ermek için gidilecek tek değişmez ve en kadim öğretisine ışık tutulmuştur!

İnce Kapak:

Sayfa Sayısı: 575

Baskı Yılı: 2007

e-Kitap:

Sayfa Sayısı: 613

Baskı Yılı: 2007

Dili: Türkçe
Yayınevi: Hermes Yayınları

More books from Religion & Spirituality

Cover of the book A Brief History of the Philosophy of Time by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book The Spirit of Poetry by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book The Church by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Wild & Wise by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Castellio contra Calvino by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book In Spite of All: A Novel by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Annales bergsoniennes, IV by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book That Was Then, This Is Now by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Celtic Christianity and the First Christian Kings in Britain by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book The 8-Lane Highway by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Listening to God by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Raising a Lady in Waiting by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Corrientes teóricas en antropología by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Happily by Malik İlyas Tanrıbağı
Cover of the book Confident Faith by Malik İlyas Tanrıbağı
We use our own "cookies" and third party cookies to improve services and to see statistical information. By using this website, you agree to our Privacy Policy