Author: | Evrim Özsoy | ISBN: | 1230002382517 |
Publisher: | Evrim Ozsoy | Publication: | June 17, 2018 |
Imprint: | Language: | Turkish |
Author: | Evrim Özsoy |
ISBN: | 1230002382517 |
Publisher: | Evrim Ozsoy |
Publication: | June 17, 2018 |
Imprint: | |
Language: | Turkish |
Arkadaşlarım bir hata yaptı, ilişkilerini bana anlattı...
Derya: “Kızıııım yakında 30 olacağım, tehlike çanları çalıyor, duyuyorum. Bak gözlerimin çevresinde kaz ayakları oluşmaya başladı… Güldürme yaaaa! Yanaklarım kırışıyor. Bir de şimdi 30 yaş kremine para mı ödeyeceğim… Haklısın, daha önce parayla hiç krem almadım. Doğum günü pastama koskocaman 30 yazarlar şimdi. Sevgilisiz doğum günü kutlanmaz kiii… Belki yeni yaşımda yeni birini bulurum. Annem geçen beynimi yedi, kafayı bana taktı kadın; “Elalemler evlendi ikinci çocuklarını yapıyorlar, sen yerinde sayıyorsun” dedi. Sonra oturdum düşündüm, çok haklı ama adam mı var ben ne yapayııım? Ablam ayrı bir dünya, 30’dan sonra kadın günden güne doğurganlığını kaybediyormuş. “Sen benim yerime 2 tane doğurdun” diyemedim. Sinirim bozuluyor. Sen düşünmüyordun çocuk falan değil mi? Anladıııım.”Derya: “Kızıııım yakında 30 olacağım, tehlike çanları çalıyor, duyuyorum. Bak gözlerimin çevresinde kaz ayakları oluşmaya başladı… Güldürme yaaaa! Yanaklarım kırışıyor. Bir de şimdi 30 yaş kremine para mı ödeyeceğim… Haklısın, daha önce parayla hiç krem almadım. Doğum günü pastama koskocaman 30 yazarlar şimdi. Sevgilisiz doğum günü kutlanmaz kiii… Belki yeni yaşımda yeni birini bulurum. Annem geçen beynimi yedi, kafayı bana taktı kadın; “Elalemler evlendi ikinci çocuklarını yapıyorlar, sen yerinde sayıyorsun” dedi. Sonra oturdum düşündüm, çok haklı ama adam mı var ben ne yapayııım? Ablam ayrı bir dünya, 30’dan sonra kadın günden güne doğurganlığını kaybediyormuş. “Sen benim yerime 2 tane doğurdun” diyemedim. Sinirim bozuluyor. Sen düşünmüyordun çocuk falan değil mi? Anladıııım.”
Okan ile ilk tanışmamızı çok net hatırlıyorum. Sevgilimin yakın arkadaşıydı. Bir gün bizi kahve içmeye götürmek için arabasıyla almaya geldi. Arka koltuğa oturan ben, ayaklarımı koyacak yer bulamamıştım. Çünkü bir tarafta dörtlü ocak diğer tarafta da elektrikli battaniye vardı. O gün umursamamıştım ancak 2 hafta sonra tekrar aynı manzarayla karşılaşınca “Bunların arabada ne işi var, neden eve götürmüyor” diye sevgilime sordum. O da “Karısı görse kızar da ondan” diye cevap vermişti. Dikkatlice elektrikli battaniyenin üstündeki teslim tarihini okumuştum. Gözlerime inanamadım tam bir sene öncesine aitti. Yani o battaniye bir senedir arabanın arkasında paketi hiç açılmadan gezmekteydi. Sevgilimin dediğine göre Okan, karısından ayrılmaya niyetlenmişti ve tutacağı yeni ev için hazırlık yapıyordu… Yani ocak ve battaniye bir sene daha arabanın arkasında seyahat edecekti. Bunlara sonradan eklenen 5 kiloluk balı saymıyorum.
Toprak, 10 sene önce cinsel kimliğini kabullenmeyen ailesiyle daha fazla yüz göz olmamak için evinden ayrılıp İstanbul’a gelir. Memleketinde kalsa olay olacaktır, neticede kendini erkek hisseden bir aşiret kızıdır. Önceleri Beyoğlu’nda bir arkadaşının evinde kalmaya başlar. Sonra bir cesaret ticarete atılmaya karar verip elinde ne var ne yoksa açacağı lezbiyen bara yatırır. Çok değil bir sene içinde bar baya isim yapar. Ünlüler gelip gitmeye başlamış, barın adı gazetelerde çıkmış, tavsiye edilen mekanlar arasında yerini almıştır. Bara sadece gayler, lezbiyenler değil haftanın bazı günleri heterolar da girebilmektedir. Toprak işe başlamadan kendi kendine kural koyar. Bara gelen müşterilerle ile asla çıkmayacak, yakınlaşmayacaktır.
Arkadaşlarım bir hata yaptı, ilişkilerini bana anlattı...
Derya: “Kızıııım yakında 30 olacağım, tehlike çanları çalıyor, duyuyorum. Bak gözlerimin çevresinde kaz ayakları oluşmaya başladı… Güldürme yaaaa! Yanaklarım kırışıyor. Bir de şimdi 30 yaş kremine para mı ödeyeceğim… Haklısın, daha önce parayla hiç krem almadım. Doğum günü pastama koskocaman 30 yazarlar şimdi. Sevgilisiz doğum günü kutlanmaz kiii… Belki yeni yaşımda yeni birini bulurum. Annem geçen beynimi yedi, kafayı bana taktı kadın; “Elalemler evlendi ikinci çocuklarını yapıyorlar, sen yerinde sayıyorsun” dedi. Sonra oturdum düşündüm, çok haklı ama adam mı var ben ne yapayııım? Ablam ayrı bir dünya, 30’dan sonra kadın günden güne doğurganlığını kaybediyormuş. “Sen benim yerime 2 tane doğurdun” diyemedim. Sinirim bozuluyor. Sen düşünmüyordun çocuk falan değil mi? Anladıııım.”Derya: “Kızıııım yakında 30 olacağım, tehlike çanları çalıyor, duyuyorum. Bak gözlerimin çevresinde kaz ayakları oluşmaya başladı… Güldürme yaaaa! Yanaklarım kırışıyor. Bir de şimdi 30 yaş kremine para mı ödeyeceğim… Haklısın, daha önce parayla hiç krem almadım. Doğum günü pastama koskocaman 30 yazarlar şimdi. Sevgilisiz doğum günü kutlanmaz kiii… Belki yeni yaşımda yeni birini bulurum. Annem geçen beynimi yedi, kafayı bana taktı kadın; “Elalemler evlendi ikinci çocuklarını yapıyorlar, sen yerinde sayıyorsun” dedi. Sonra oturdum düşündüm, çok haklı ama adam mı var ben ne yapayııım? Ablam ayrı bir dünya, 30’dan sonra kadın günden güne doğurganlığını kaybediyormuş. “Sen benim yerime 2 tane doğurdun” diyemedim. Sinirim bozuluyor. Sen düşünmüyordun çocuk falan değil mi? Anladıııım.”
Okan ile ilk tanışmamızı çok net hatırlıyorum. Sevgilimin yakın arkadaşıydı. Bir gün bizi kahve içmeye götürmek için arabasıyla almaya geldi. Arka koltuğa oturan ben, ayaklarımı koyacak yer bulamamıştım. Çünkü bir tarafta dörtlü ocak diğer tarafta da elektrikli battaniye vardı. O gün umursamamıştım ancak 2 hafta sonra tekrar aynı manzarayla karşılaşınca “Bunların arabada ne işi var, neden eve götürmüyor” diye sevgilime sordum. O da “Karısı görse kızar da ondan” diye cevap vermişti. Dikkatlice elektrikli battaniyenin üstündeki teslim tarihini okumuştum. Gözlerime inanamadım tam bir sene öncesine aitti. Yani o battaniye bir senedir arabanın arkasında paketi hiç açılmadan gezmekteydi. Sevgilimin dediğine göre Okan, karısından ayrılmaya niyetlenmişti ve tutacağı yeni ev için hazırlık yapıyordu… Yani ocak ve battaniye bir sene daha arabanın arkasında seyahat edecekti. Bunlara sonradan eklenen 5 kiloluk balı saymıyorum.
Toprak, 10 sene önce cinsel kimliğini kabullenmeyen ailesiyle daha fazla yüz göz olmamak için evinden ayrılıp İstanbul’a gelir. Memleketinde kalsa olay olacaktır, neticede kendini erkek hisseden bir aşiret kızıdır. Önceleri Beyoğlu’nda bir arkadaşının evinde kalmaya başlar. Sonra bir cesaret ticarete atılmaya karar verip elinde ne var ne yoksa açacağı lezbiyen bara yatırır. Çok değil bir sene içinde bar baya isim yapar. Ünlüler gelip gitmeye başlamış, barın adı gazetelerde çıkmış, tavsiye edilen mekanlar arasında yerini almıştır. Bara sadece gayler, lezbiyenler değil haftanın bazı günleri heterolar da girebilmektedir. Toprak işe başlamadan kendi kendine kural koyar. Bara gelen müşterilerle ile asla çıkmayacak, yakınlaşmayacaktır.